Milyonlarca insan su kıtlığından ve kötü hijyenden muzdarip. Ve tüm bunlar iklim kriziyle dramatik bir şekilde şiddetleniyor. Peki bunun özellikle çocuklar için sonuçları nelerdir?
2022 Dünya Su Günü için bu 10 şeyin farkında olmalıyız. Su sadece yaşamın temel bir parçası değil, aynı zamanda bir insan hakkıdır. İki yılı aşkın süredir korona virüsünün yayılması da bize temiz su ve hijyenin sağlık için ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Küresel durum endişe verici.
Her yıl 22 Mart Dünya Su Günü'nde şunu hatırlıyoruz: Dünya çapında sayısız insan su kıtlığından, iklim değişikliğinin sonuçlarından ve sağlık hizmetlerinin eksikliğinden muzdarip. Temiz su ve sağlık hizmetlerine erişim, özellikle küçük çocuklar için, hayatta kalmak ve gelişmek için gereklidir. “Herkes için su ve sağlık hizmetleri”, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin (SKH'ler) altıncısıdır. Fakat bunun gerçekleşmesine çok uzağız. Su konusunda birkaç şeyi tekrar gözden geçirmenin tam zamanı.
1.Su krizi şimdi gerçekleşiyor!
Dünya çapında yaklaşık 2,2 milyar insanın temiz suya düzenli erişimi yok. Bu inanılmaz bir sayı. Yaklaşık 785 milyon insanın temel bir içme suyu kaynağı bile yok. 2040 yılına kadar yaklaşık 600 milyon çocuğun suya yeterli erişimi olmayan bölgelerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Dünyanın daha yoksul bölgelerindeki, özellikle kırsal alanlardaki, insanlar veya aileler özellikle etkileniyor. Dünyanın üçte ikisinden fazlası suyla kaplı, ancak yalnızca yüzde üçünden daha azı içilebilir nitelikte. Ve bu içme suyu da çok dengesiz dağıtılıyor. Özellikle Afrika, Latin Amerika ve Asya'da birçok yerde dramatik bir su sıkıntısı var. Tahminen 3,6 milyar insan yılda en az bir ay aşırı su stresi yaşayan bölgelerde yaşıyor. UNICEF'in geçen yıl yaptığı bir ankete göre, dünya çapında 450 milyon çocuğun da içlerinde olduğu 1,42 milyardan fazla insan, genel olarak yüksek veya aşırı derecede yüksek suya erişim sorunu olan bölgelerde yaşıyor. Şu anda görünürde bir gelişme yok. 2019 BM Dünya Su Raporu, su temini için kullanılması gereken doğal su döngüleri gibi “yeşil” çözümleri savundu. Gerçek yeniden düşünme ne zaman meydana gelecek?
2.Su sadece temiz değil, güvenli de olmalı
Burada, UNICEF'te, insanların erişebildiği, eve yakın olduğu, gerektiğinde erişebildiği ve tabii ki kirletici maddeler içermediği durumlarda “güvenli” sudan bahsediyoruz. Ancak o zaman aileler sağlıklarının risk altında olmadığından emin olabilirler. Su kirli bir nehirden geliyorsa ve patojenlerle doluysa yakınlarda su olması ne işe yarar? Güney Sudanlı Baraka'nın durumu böyle. Beş yaşındaki çocuk, annesi ve kardeşleriyle başkent Juba'nın kenar mahallelerinden birinde yaşıyor. İç savaş sırasında su noktaları ve kuyular kasten zarar görmüş ve tahrip edilmiş. Aile için tek alternatif: yakındaki bir nehirden su almak. Kirlenmiş su ise mikrop ve bakteriler ile bozulmuş olabilir ve hastalığa yol açabilir.
5 yaşındaki Baraka su içiyor.
3 Temiz su ve hijyen olmadan hastalıklar özellikle hızlı yayılır.
En son olarak korona virüsünün ortaya çıkmasından bu yana, hastalıklardan korunmak için hijyenin son derece önemli olduğunun daha da farkına vardık. Özellikle dünyanın daha fakir bölgelerinde, nehirlerden gelen kirli su bir problemdir. Diğer bir problem ise hijyen eksikliğidir. Yaklaşık iki milyar insan güvenli sağlık tesislerini kullanmıyor. Bu, insanların atıkla temas etmemesini sağlayan bir tuvaleti ve atıkları güvenli bir şekilde yok eden bir sistemi de içeriyor. Hastalıklar çok hızlı yayılabilir ve bu özellikle küçük çocuklar için ölümcül bir tehlikedir. Yine Güney Sudan acı bir hikaye: bir kolera salgını 2016 yazından bu yana 400'den fazla can aldı. Yağışlı mevsimde ise daha fazla salgın riski vardır; sel su kaynaklarını kirletir, birçok sıhhi tesisat kötü durumda, hatta mevcut bile değildir.
4.“Açık dışkılama” dünya çapında yaygındır ve su kıtlığının bir sonucudur.
Bu ülkede düşünmesi dahi güç olsa da dünyanın birçok bölgesinde günlük yaşam şu şekildedir: yaklaşık 673 milyon insan açık havada dışkılama yapıyor. Yani basit bir tuvaletleri bile yok, bunun yerine yol kenarlarında, tarlalarda veya çalılıklarda dışkılıyorlar. Bu nasıl değiştirilebilir? Diğer şeylerin yanı sıra, eğitim yoluyla: Örneğin UNICEF, kırsal köy topluluklarında su sistemlerinin genişletilmesi ve bakımı veya tuvaletlerin inşası ile ilgilenmekle kalmaz, aynı zamanda “su komiteleri” olarak adlandırılanları da eğitir. Daha sonra, komite üyeleri diğer köylüleri basit hijyen uygulamaları veya hastalık riskleri hakkında bilgilendirir. Ayrıca kullanılabilir içme suyunun kalitesini kontrol ederler.
5.Su kıtlığı ve kötü hijyen nedeniyle en çok çocuklar risk altındadır.
Temiz su ve sağlık hizmetlerinin eksikliği, hala beş yaşın altındaki çocuklar arasındaki başlıca ölüm nedenleri arasında yer alıyor. Her gün 700'den fazla çocuk, güvenli olmayan su veya yetersiz sağlık hizmetlerinden kaynaklanan ishal gibi önlenebilir hastalıklardan ölmektedir. Hijyen, hayatı tehdit eden hastalıkları önlemenin en basit ve en ucuz yollarından biridir. 2013'teki büyük tayfundan sonra Filipinler'deki çocuklar ellerini sabunla yıkarken, ki bu tehlikeli patojenleri ortadan kaldırmanın tam zamanıdır, iki kez “Doğum Günün Kutlu Olsun” şarkısını söylemeyi öğrendiler. Dünyanın en fakir bölgelerinden bazılarında el yıkamak tabii ki bir mesele değildir. Virüs çıktığından beri defalarca duyduğumuz gibi doğru yapıldığında sabunla eli iyice yıkamak da korona virüsle mücadelede önemli bir faktördür. Asıl sıkıntı şu ki, dünya çapında milyarlarca insan, ellerini yıkayacak bir yere sürekli ve zahmetsiz erişime sahip değil.
6.Sayısız bebek sağlıksız koşullarda doğmakta.
BM'ye göre, 2019'da dünya çapında her dört hastaneden birinde el yıkamak için akan su ve sabun yoktu. %21'inin ise basit bir tuvaletleri yoktu. Bu koşullar altında, güvenli doğumlar pek mümkün değildir. Doğum yapılan çevrede hijyen hayati derecede önemlidir. Örneğin göbek kordonu steril olmayan bir nesneyle kesilirse, bebek tetanoz gibi hayatı tehdit eden bir hastalığa yakalanma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Durum özellikle acil durumlarda çarpıcıdır: Örneğin 2015'te iki şiddetli deprem Nepal'i salladığında, birçok hastane ve doğum merkezi yıkıldı, hatta bazı bölgelerde bu oran doğum merkezlerinin yaklaşık yüzde 70'ini buldu. UNICEF, annelerin bebeklerini güvenli ve hijyenik bir şekilde dünyaya getirebilecekleri sağlık istasyonları ve sığınaklar kurdu.
7.Su eksikliği eğitimi engelliyor.
Çocuklar, ailelerine su getirmek için her gün uzun mesafeler yürümek zorunda kaldıklarında, genellikle okula gitme fırsatını kaçırırlar. Özellikle çocuklar için bu, çocuk olamayacakları ve öğrenemeyecekleri değerli bir zamandır. Ayrıca okullarda güvenli içme suyu ve tuvalet yoksa çocuklar uygun, sağlıklı bir ortamda öğrenemezler ve kızlar genellikle regl olduklarında evde kalmayı tercih ederler. 2019'da dünya çapındaki okulların yalnızca yaklaşık %69'unun temel içme suyuna erişimi vardı ve yalnızca %66'sında sağlık tesisleri vardı. Yaklaşık 900 milyon çocuğun ise okullarında hijyene erişimi yok. Sahra'nın güneyindeki Afrika ülkeleri bu durumdan özellikle etkileniyor.
8.İklim değişikliği durumu daha da kötüleştiriyor.
İklim değişikliği, diğer şeylerin yanı sıra yağışın yoğunluğunu, süresini ve mevsim değişimiyle beraber dağılışını etkiler. Bu da içme suyunun miktarını ve kalitesini etkiler. Sonuç olarak, iklim değişikliği su kıtlığını artırıyor ve sınırlı su kaynakları için rekabeti yoğunlaştırabiliyor. Çok sayıda insan gelecekte başka bölgelere taşınmak zorunda kalacak. Şiddetli hava olayları aynı zamanda, okullarda ve sağlık tesislerinde sıhhi tesisat ve su boruları gibi özellikle çocukların hayatta kalmak ve gelişmek için ihtiyaç duydukları su sistemlerine ve altyapıya da zarar verebilir. Son yıllarda, küresel hava olayı El Niño bize iklim değişikliğinin ne gibi etkileri olabileceğini gösterdi. Doğu ve Güney Afrika ülkeleri, aşırı kuruluk ve sağanak yağmurların takip ettiği kuraklık ile, bilhassa sert darbe aldı. İklim değişikliğinin iç karartıcı tahminleri bizi nereye götürüyor? Yaklaşık 500 milyon çocuk hali hazırda hortumlar, kasırgalar ve fırtınalar gibi şiddetli hava olayları ve ayrıca yükselen deniz seviyeleri nedeniyle sel riskinin çok yüksek olduğu bölgelerde yaşıyor. 450 milyon çocuk, su güvenliğinin düşük veya aşırı düşük olduğu bölgelerde yaşıyor. 2040 yılına kadar dünyadaki her dört çocuktan biri aşırı kuraklıktan etkilenen bir bölgede yaşayacak. Sonuç olarak, UNICEF'e göre, dünya çapında bir milyar çocuğun iklim krizinin etkilerinden çeşitli şekillerde etkilenme riski son derece yüksek. Eğer hemen harekete geçmezsek!
9.Çatışmalarda ve krizlerde çocukların suya erişimden yoksun olma olasılığı iki kat daha fazladır.
Dünya çapında milyonlarca insan acil durumlarda acilen temiz suya ihtiyaç duyuyor. Bilhassa acı bir örnek ise Suriye'deki 11 yıldır devam eden iç savaştır. Çatışma orada derin yaralar bıraktı: Su kaynakları birçok yerde düzenli olarak çöktü, son yıllarda milyonlarca insan etkilendi. UNICEF, kamyonlarla yapılan acil durum teslimatları, kuyuların ve altyapı inşaatı ve onarımı ile Suriye'deki su sıkıntısıyla aralıksız bir şekilde mücadele etti. Meslektaşlarımız her gün yıkılan şehirlerde ve mülteci sığınaklarındaki çocuklara temiz su sağlıyor. Bir yegane endişe ise, okullar için kalıcı su kaynağının yeniden yapılandırılmasıdır.
Suriye'deki çocuklar ve aileleri için içme suyu temini. [fotoğraf]
Ukrayna'daki durum da şimdi benzer bir noktaya gelmekte: Savaş sırasında su sistemleri de dahil olmak üzere bazı yerlerde kritik altyapılar çoktan yok edildi. Ülkedeki birçok insanın su kaynağı kesiliyor ve bunun sağlık ve hijyen açısından tabi ki çok sayıda sonucu var. UNICEF, bölgesel ortaklarla birlikte çocukların korunması, gıda ve eğitime ek olarak su ve hijyene erişimi sağlamak için çalışıyor. Savaşın başlangıcından bu yana şişe su, aileler için hijyen seti, bebek bezi, kurumlar için hijyen seti ve el dezenfektanı dağıtıldı. UNICEF ayrıca özellikle zorlu mücadelelerin yaşandığı bölgelere insani yardım konvoylarıyla ulaştırılan su ve hijyen malzemeleri de sağlıyor.
10.Daha fazlasını yapmalıyız! Suyla Olan İlişkimizi Yeniden Düşünmeliyiz!
Gerçekler ve rakamlar dünyanın henüz doğru yolda olmadığını ortaya koyuyor. Su tasarrufu sağlayan teknolojilerle ilgili küçük bir yapboz parçası olduğumuzun bilinciyle, su kaynaklarının duyarlı bir biçimde kullanımı için üzerimize düşeni yapacağız.